Sigara Kısırlık Yapar mı?

Sigara Kısırlık Yapar mı?
  • 1 Beğeni (Beğeni)
    Loading...

Sigara ve Kısırlık

Sigara ya da tütün mamullerinin sağlık açısından pek çok zararı olduğu bilinmektedir. Akciğer hastalıklarında, kalp ve damar hastalıklarında büyük zararları olmaktadır. Hamilelik döneminde bile sigara zarar veren etkileri nedeniyle tavsiye edilmez. Sigara içmek hem hamile kalmada, hem de hamleliğin devamındaki olumsuzluklarıyla etkili olur.

Sigara alışkanlığının kadınlarda üremeye etkileri nedir?

Bu konuda yapılan bilimsel araştırmalar, sigara içme alışkanlığının doğurganlık üzerindeki olumsuz etkilerini destekleyici sonuçlar vermektedir. Bu alışkanlığı olan kişilerde kısırlık daha yaygın görülür. Sigara içen kişiler, içmeyenlerle kıyaslandığında hamile kalmaları için daha fazla süreye ihtiyaç duyarlar. Çiftlerin her ikisinde aktif içicilik zararları görülmektedir. Pasif içicilik bile aktif içicilik kadar zarar vermektedir. Yapılan araştırmalar sigara kullanan kadınlarda yumurtalıkların zarar gördüğü tespit edilmiştir. Sigara içilen miktara göre, yumurtalıklarda zarar meydana gelmektedir. Sigara içme, yumurta hücresi ve üreme fonksiyonlarının kaybedilmesine neden olup, menopoz dönemini 1-2 yıl erken zamana çekmektedir.

Sigaranın içeriğinde olan maddelerin yumurtalıklardaki hücrelerin östrojen yapma yeteneğine etki ettiği ve kadındaki yumurta hücrelerinin genetik anomalilere daha yatkın hale gelmesine neden olduğu tespit edilen zararlar arasında bulunmaktadır.

Aynı zamanda sigara düşük risk oranlarını arttırmakta ve kadında olası dış gebelik oranını arttırmakta etkili olduğu hakkında çalışmalar bulunmaktadır.

Sigara içmeye devam eden anne adaylarının düşük kiloda bebek doğurma ya da prematüre yani erken zamanda doğan bebeklere sahip olma olasılığı yüksektir. Ayrıca ani bebek ölümleri sigara içen kadınlarda daha yaygın görülür.

Sigaranın yardımcı üreme yöntemlerindeki etkileri nelerdir?

Sigara içen kişilere uygulanan, yardımcı üreme yöntemi olan tüp bebek tedavisinde, içmeyenlere oranla iki kat fazla çaba sarf edilmelidir. Bu konuda yapılan çalışmalarda, kadınların sigara içmesi halinde yumurtalıkların uyarılması için, daha yüksek dozda gonadotropine gereksinimi olduğu belirlenmiştir. Bu kadınlardaki östrojen seviyeleri, içmeyen kadınlara oranla daha düşüktür. Bu kadınlarda elde edilen yumurta hücresi sayısı daha az olur, döngüler azalır. Ayrıca elde edilen gebeliklerdeki düşük oranı daha yüksek olur. Özellikle yaşı ilerlemiş olan kadınlarda, sigaranın zararlı etkileri daha fazla görülür. Yardımcı üreme teknikleri bile, sigara içen kişilere yardımcı olamayacak duruma gelebilir. Çiftler bu yöntemlerle bile arzu ettikleri bebeğe kavuşamayabilir.

Sigaranın erkeklerin üreme yeteneğine etkisi

Sigara alışkanlığı olan erkeklerde sperm sayısı ve sperm hareketliliği düşüş göstermektedir. Spermlerin şeklinde ve fonksiyonlarında anormallikler meydana getirir. Sigara içmenin erkekler üzerindeki doğurganlıktaki etkisinin belirlenmesi oldukça güçtür. Bu konuda yapılan çalışmalar henüz kanıtlanmamış olsa da, kadınlarda pasif içicilikte bile olumsuz etkileri belirlenmiş olan sigaranın, erkekler üzerindeki doğurganlıkta bile olumsuz etkiler yapabilir. Bu açıdan sigara içmenin, erkeklerin doğurganlığı üzerinde bir risk faktörü olarak görülmesi gerekir.

Sigara ve kısırlık

Uygulanan tüp bebek tedavisinde bile çiftlerin her ikisinin sigarayı en az iki ay öncesinde bırakması, tedavinin başarısı için oldukça önemlidir. Bu tedavideki gebelik şansını arttıran önemli bir unsurdur. Sigara kullanımının çok uzun süredir devam ediyor olması, gebelik şansını fark edilecek seviyede azaltmaktadır. Bunu geriye çevirmek kişilerin kendi elinde olan bir unsurdur.

Bu konuda yapılan bilimsel çalışmalara göre; sigara içmek güçlü bir şekilde kişilerde kısırlığa katkı sağlar. Geçmişte düşük ve kısırlık sorunu yaşamış olan çiftlerin, hem kadında, hem erkekte sigaranın bırakılması olumlu etkilere neden olacaktır. Sigara içmenin bırakılması hem doğurganlığın doğal yollarla sağlanmasına, hem de kısırlık tedavilerinde insanlara yardımcı olacaktır. Uygulanan tedavilerde başarı oranını arttıracak önemli bir unsurdur.