Laparoskopik Ovarian Drilling

  • 1 Beğeni (Beğeni)
    Loading...

Laparoskopik ovarian drilling, gebelik şansını artıran bir ameliyat çeşididir. Bu ameliyatta, yumurtlamalarında düzensizlikler olan polikistik over sendromu görülen hastalara, ovulasyon yani yumurtlama düzenini sağlamak amacıyla yapılmaktadır. Polikistik over sendromu yaşayan bir kadının adet görmede düzensizlikler yaşadığı bilinmektedir. Laparoskopik ovarian drilling ameliyatının yapılmasının sebebi, bu adet düzensizliklerini ortadan kaldırmak ve testosteron hormonunun salgılanma değerlerini düşük seviyede tutmaktır. Bu ameliyatı tercih eden kadınların ortak sebebi, gebe kalmada problem yaşamalarıdır. Düzenli yumurtlayamayan veya hiç yumurtlayamayan kadınların tercih ettiği bir ameliyattır. Düzenli yumurtlayamamanın doğurduğu sonuçlardan biri de, salgılanan hormonların değerlerinde düzensizlikler oluşturmaktır. Özellikle insülin ve testosteron hormonlarının fazla salgılanmasına sebep olmaktadır. Yapılan bu tedaviyle, hormon değerleri normal seviyeye taşınarak kadının gebe kalma şansı artırılmaktadır.

Laparoskopi işlemi, genel anestezi altında yapılmaktadır. Klasik ameliyatlarda görülen büyük kesiklerin olmadığı laparoskopik ameliyatlarda, açılan birkaç kesik içerisinden yerleştirilen kamera ve aletlerle ameliyatın gerçekleştirilmesi sağlanmaktadır. Gelişen teknolojinin bizlere sunduğu bu ameliyat yöntemiyle, ameliyat sonrası ağrı ve sızılar ortadan kalkmaktadır. Hastanede yatış süresini de kısaltan laparoskopik tedavi yöntemi, iyileşmenin daha hızlı gerçekleşmesini de sağlamaktadır. Laparoskopi ameliyatı esnasında gerçekleşebilecek olumsuz durumlara karşı, klasik yöntem ameliyata geçilme durumu olasıdır. Bu yöntemle yapılamayacağı anlaşılan tedavilerde, hasta normal ameliyat yöntemiyle tedavi edilebilmektedir. Laparoskopik yöntemde, kesik içine yerleştirilen kamera sayesinde, klasik yöntem ameliyatlarda çıplak gözle görülemeyecek kadar detaylı bir görüntü görmek mümkündür. Görüntüyü normalden çok daha büyük ve yaklaşık 20 kat daha ayrıntılı gösteren bu kameralar, işlemi oldukça kolaylaştırmaktadır. Laparoskopik yöntemde açılan delik sayıları ameliyatın türüne göre çeşitlilik göstermektedir. Bu kesikler yaklaşık olarak 1 cm genişliğinde olmaktadır. Genel anesteziyle uyutulan hastaya, karın bölgesinden gaz verilerek bu bölgenin genişlemesi sağlanmaktadır. Bu sayede iç organlar karın duvarından ayrılarak alet ve kameraların kolay hareket etmesini sağlamaktadır.

Polikistik over sendromu yaşayan hastaların yumurtalıklarında daha kalın bir çeper bulunduğu gözlemlenmektedir. Bu da daha fazla seviyede testosteron hormonu salgılanmasına neden olmaktadır. Ovarian drilling yöntemiyle, yumurtalıklardaki bu kalın dış çeper delinerek yumurtalıklar tarafından üretimi sağlanan testosteron hormonunun daha az salgılanması sağlanmaktadır. Bu işlem esnasında, ince bir çubuk şeklindeki teleskopun ucundaki kamera ile, göbek deliğinin hemen altından açılan kesik içine yerleştirilmektedir. Laparoskopik yöntemle gerçekleştirilen bu işlemde, aletler yumurta üzerinde küçük birkaç delik açarak  testosteron hormonunun salgı değerini azaltmaktadır. Laparoskopik ovarian drilling yönteminin taşıdığı riskler düşüktür. Enfeksiyon, kanama, çeşitli iç organlardaki hasarlar gibi problemlere yol açabilmektedir. Ameliyat sonrası yumurtalıklarla tüpler arasında yara dokuları oluşabilmektedir. Bu yaralar gebe klma şansını daha da düşürmektedir.

Testosteron hormonunun yüksek değerlere sahip olması, polikistik over sendromu belirtilerinin artmasına neden olmaktadır. Testosteron hormonunun erkeklik hormonu olduğu bilinmektedir. Bu hormon, kadınlarda yüksek değerlerde olduğu zaman aşırı kıllanma, fazla kilo, adet görmede düzensizlik, yumurtlama düzensizlikleri gibi sorunlar yaşanmaktadır. Bu hormon kadında fazla salgılandığında yumurtalıkların her ay düzenli olarak yumurta salnmasını da engellemektedir. Bu nedenle kadın hamile kalmada zorluk yaşamaktadır.

Kullanılan bir takım ilaçlar, bu hastaların yaşadığı hormon problemlerini ve adet düzensizliklerini giderebilmektedir. Bu ilaçlardan biri olan doğum kontrol hapı, adet düzensizliklerinin önüne geçmekte ancak hamile kalma olasılığını da ortadan kaldırmaktadır. Ağız yolu ile alınan ve doğurganlık ilacı diye bilinen klomifen, yumurtlama düzensizliğini ortadan kaldırabilmektedir. Metformin adlı ilaç ise çoğunlukla insülin değerlerinde sorun yaşayan polikistik over sendromu hastalarına önerilmektedir. Bu ilaç insülin değerlerini düşürerek normal seviyede kalmasını sağlamaktadır. Bu ilaçların ortak gayesi, polikistik over sendromu hastalarındaki semptomların düzeltilmesini sağlamaktır.