Gebelikte Doğru ve Sağlıklı Beslenme

Gebelikte doğru beslenme, hamilelik sürecine olumlu katkılar sağladığı gibi; lohusalık döneminin sağlıklı ve sıkıntısız geçmesine de yardımcı olmaktadır. Her anne adayı, hem kendisi hem bebeği adına beslenme düzenine özen göstermelidir. Sigara, alkol gibi sağlığa zarar veren alışkanlıklardan en kısa zamanda vazgeçilmelidir. Kola, çay, kahve, çikolata gibi içinde kafein ihtiva eden gıdaların tüketimine dikkat edilmelidir. Fazla kafein tüketimi, kalp ağrısı ve çarpıntıya sebep olmaktadır.

Doğru beslenme düzenini uygulayamamış veya zararlı alışkanlıkları terkedememiş anne adayları da hiçbir şekilde geç kalmış sayılmazlar. Bu farkındalık gebeliğin son aylarında gerçekleşmiş olsa dahi; bebeğin, doğduktan sonraki 6 aylık süreçte ihtiyaç duyacağı vitamin ve demir depolarının oluşumunu sağlamaktadır.

Hamilelik süresince uzak durulması gereken gıdaların başında; çiğ yumurta, mayonez, krema, dondurma, mousse tatlısı gibi içinde çiğ yumurta ihtiva eden yiyecekler; salam sosis gibi işlenmiş gıdalar; pastörize edilmemiş süt ve süt ürünleri; çiğ veya az pişmiş et; midye, karides gibi bünyesinde ağır metaller barındıran deniz ürünleri; sushi gibi içinde çiğ balık bulunan gıdalar; katkılı konserveler; sigara ve alkol yer almaktadır. Bu gıdaların tüketilmemesine özen gösterilmelidir. Ton balığı, yağlı süt, yağlı balık, kola, kahve, çay tüketimi de sınırlandırılmalıdır. Kafein alımı günde 200 mg üzerine çıkmamalıdır. Yağlı gıdaların tüketimi de haftada 2 kereyi aşmamalıdır. Hazır gıdalardan mümkün olduğunca uzak durmak gerekmektedir. Sebzeler bol su ve sirkeyle yıkanmalıdır. Günü geçmiş yiyecekler tüketilmemelidir. Fazla tuzlu yememeye özen göstermeli, yüksek tansiyonu tetikleyen turşunun tüketimi sınırlandırılmalıdır.

Fındık, fıstık, ceviz gibi kuruyemişlere herhangi bir alerjisi bulunmayan anne adayının; bu gıdaları tüketmesi halinde, henüz rahimdeyken bu yiyeceklerle tanışan bebeğin bağışıklık sistemini güçlendirmekte olduğu ve türlü alerjilerin gelişmesini engellediği tespit edilmiştir.

Gebelik boyunca toplamda ortalama 9-12 kilo alımı normal karşılanmaktadır. Bu ortalamanın üstüne çıkmamak için şeker tüketimini aza indirgemek gerekmektedir. Tatlı ihtiyacını karşılaması için sütlü tatlılar tercih edilmelidir. Şerbetli, kızarmış tatlıların tüketimi sınırlandırılmalıdır. Hamur işleri, krakerler, bisküviler yerine tam tahıllı yiyecekleri tercih etmek gerekmektedir. Kuru fasülye, yeşil mercimek gibi lifli ve protein içeren gıdalar tüketilmelidir. Günde düzenli olarak 3 ana, 3 ara öğün şeklinde beslenme; aşerme, kusma, mide bulantısı, halsizlik, çarpıntı, tansiyon gibi sorunların ortadan kalkmasına yardımcı olmaktadır.

Gebelikte beslenme doğru ve sağlıklı bir şekilde yapıldığı takdirde, doğumdan sonraki sürecin de sağlıklı bir şekilde gelişmesine katkıda bulunmaktadır. Sağlıklı ve doğru beslenme, özellikle lohusalık döneminde sütün kalitesini artırmada büyük rol oynamaktadır. Ayrıca bilinmelidir ki, sütün yoğunluğunu ve kalitesini artırmak için her ikram edilen gıda tüketilmemelidir. Bunun yerine bol su tüketimi ve yüksek moral; sütün yoğunluğunu, miktarını ve kalitesini artırmak için yeterli olacaktır.

Vücudun ihtiyaç duyduğu vitaminler, ilaç takviyesi olmadan; doğru beslenme yoluyla alınabilmektedir. Düzensiz ve sağlıksız beslenmenin yanında alınan vitamin takviyeleri, yetersiz kalmaktadır. Bu sebeple, doğru beslenme büyük önem taşımaktadır. Ancak gebelik boyunca herhangi bir problem yaşayan anne adaylarının, uzman doktorlarının da tavsiyesiyle, düzenli beslenmeye ek olarak vitamin ilacı takviyesi yapması da olasıdır.

Gebelikte ihtiyaç duyulan demir ise, genelde  hamileliğin ilk yarısından sonra ilaç takviyesiyle giderilmektedir. Vücudun duyduğu demir ihtiyacının, sadece besinlerle karşılanması halinde, günlük kalori tüketimi çok yüksek değerlerde olmaktadır. Bu da önerilen bir beslenme şekli değildir. Bu sebeple, doktor tavsiyesi ve kontrolüyle demir ilaçları kullanılmalıdır. Bunun yanında gebelik süresi boyunca, uzman doktora danışmadan hiçbir şekilde ilaç kullanılmamalıdır.