Gebelikte Aşerme

Gebelikte Aşerme

Gebelik denildiğinde akla gelen ilk belirtilerin başında aşerme gelir. Hatta aşerme gebelikle özdeşleşen ilk belirtidir. Tanım olarak aşerme, herhangi bir yiyeceği çok fazla istemek demektir. Ancak elbette aşermenin de bilimsel olarak açıklanabilecek tarafları ve aşermeyi anlamak için tıbbi noktalar vardır. Çünkü aşeren bir kadın aslında vücudunda o maddenin eksikliğini hissediyor demektir. Örneğin kalori ihtiyacınız arttığı zaman canınız çikolata, tatlı iser. Bu, tamamen sizin enerji açığınızla ilgilidir ve bu duyguyu hissetttiğinizde aşermiş olursunuz. Bunun yanında eğer çok fazla protein kaynağı tüketiyorsanız, kuvvetle muhtemel bir süre sonra karbonhidrat kaynaklarına aşereceksiniz demektir.Süt içmek istediğinizde vücudunuzun kalsiyuma, meyveye aşerdiğinizde de C vitaminine ihtiyaç duyduğunu anlayabilirsiniz. Bu temel ve açıklayıcı aşerme mantığının yanında bir de şunu bilmekte fayda vardır: Eğer genel olarak B vitamini eksikliği yaşıyorsanız aşerme daha sık görülür.Ayrıca vücudunuzdaki beta karoten ihtiyacı arttığında da aşerme yaşayabilirsiniz.

Aşerme denildiğinde son derece makul ve yenilebilir şeyler söz konusu olabiliyorken zaman zaman kimi gebelerde kil, kömür,sabun, toprak gibi yenilemeyecek maddelere karşı aşerme de gözlenebilmektedir. Buna, yani yenilebilir maddelere karşı duyulan aşırı isteğe pika denir. Pika, genellikle vücutta eksikliği hissedilen mineralleri içeren maddelere yöneldiğinden, hissedildiği andan itibaren bu belirtilerin hekimle paylaşılması gerekmektedir.

Her kadın aşerir mi?

Aşermenin, Beta HCG, östrojen gibi hormonlarla olan yakın bağlantısı tespit edilmiş olmakla berabe işleyiş mekanizması tam olarak bilinmemektedir. Gebeliğin ilk üç ayında çok yaygın olarak görülür ve en zirvede hissedildiği zamanlar 8 ve 9. haftalardır. Gebeliğin 14 ila 18. haftaları arasında azalma eğilimi gösteren aşerme, genellikle bu haftadan sonra pek görülmez. Ancak şu noktayı belirtmekte fayda var: Her kadında aşermenin şekli ve sistematiği farklı olabilir.Bu durum da aşermenin sadece hormon kaynaklı olmadığının en büyük kanıtıdır.

Aşerme döneminde yaşanan hormonal değişimler, gebe kadında tat almada farklılıklar ortaya çıkmasına da neden olur. Bu durum tıpkı adet öncesi döneme ve menapozda yaşanan tiksinme duyguları ile benzerlik gösterir. Üstelik anne adayı çoğul gebelik yaşıyorsa bu durum daha abartılı yaşanabilir.

Tüm bu rasyonel verilerin yanında, duygusal nedenler de aşermenin ortaya çıkmasına neden olabilir. Eşi başta olmak üzere, yakın çevresinden ilgi ve yakınlık görmek isteyen anne adayı, aşermeyi bir iletişim şekli olarak seçebilir. Gebenin kalabalık bir ailede yaşaması, yeterli destek görmemesi, kaygı bozuklukları yaşaması, şiddete maruz kalması, kendini ifade edememesi gibi özel durumlarda da aşerme daha şiddetli bir şekilde ortaya çıkabilir. Gebe kalmadan önce kötü ya da yetersiz beslenmiş anne adaylarında, vejeteryan/vegan anne adaylarında, demir ya da başka herhangi bir mineralin yoğun olarak eksikliğini yaşayan anne adaylarında hem aşerme he de pika çok daha yaygın görülebilmektedir.

Anne adayının kalabalık bir evde yaşaması, ilgiden mahrum olması, kokulara karşı hassas olduğu bir dönemde yemek yapılan ortamın tam içinde olması, kocasından yeterli desteği, sevgi ve saygıyı görmemesi, şiddete maruz kalması bu durumu tetikler. Gebelik öncesi kötü beslenme neticesi vücudunda pekçok besin ve vitaminin eksikliği olanlarda aşerme daha çok olur. Vegeteryan olanlarda, daha önceki gebeliklerinde de aşerenlerde, demir eksikliği gelişmiş halde gebekalanlarda aşerme ve pika yeme daha sık görülür.

Tatlıysa erkek, ekşiyse kız…

Halk arasında tuzlu ve ekşi besinlere aşerdiğiniz takdirde kız bebek, meyvelere ya da tatlı besinlere aşerildiğinde ise erkek bebek sahibi olunacağı ile ilgili söylentiler olsa ve böylesi tespitler yapılsa da aslında bu, tamamen bilimsellikten ve gerçeklikten uzaktır.Bunların yanında, kimi gebeler bu besinleri tüketmek için önlenemez bir ihtiyaç hissederken kimi gebelerde tüm bu besin maddelerine karşı tiksinti de meydana gelebilir.