Doğal Doğum Nedir?

  • 1 Beğeni (Beğeni)
    Loading...

Bu doğum şekli sayesinde gebelikte aktif olan tüm hormonlar, kendi var oluş şekilleri ve amaçları ile anneyi ve elbette bebeği doğum olayına en ideal şekilde hazırlamaktadır.Doğal doğum sürecinde hekim de ebe de sisteme dahil olmakla beraber, tüm doğum ekibi sadece izleyici/gözlemci konumunda olur ve bebeğe ya da anneye hiçbr müdahalede bulunmazlar. Gerek ebelerin gerekse hekimin doğal doğumdaki tek misyonları, anneye ve bebeğe gerekli sağlık kontrollerinin yapılmasından ibarettir. Çünkü esasında doğal doğumda zaten herhangi bir müdahalede bulunmaya gerek yoktur. Zira gebelik bir hastalık değil, kadın vücudu için normal bir fonksiyondur ve yaradılıştan itibaren kadının metabolizması buna uygun şekilde programlanmıştır. Doğum da bu doğal sürecin nihai amacıdır ve bu sürece yapılan her türlü gereksiz müdahale, hormonların doğal dengesinive normal salınımını olumsuz yönde etkileyerek doğumun gidişatını değiştirebilir ve zorlaştırıp başka müdahalelerin de önünü açabilir. Unutmamak gerekir ki doğal doğumu farklı ve üstün kılan tüm bu hormonların salgılanışı ve bu sayede anneyi bebeğin gelişine; bebeği de içinde yaşayacağı yeni dünya için  annesinden ayrılmaya hazırlamaktır.

Doğal mekanizma

Doğumun doğal seyrine müdahale etmek için yapılan küçük ya da büyük herhangi bir müdahale doğumun doğallığını engeller ve bozar. Bu müdahalelerin arasında anneye serum takmak, sancısının yeterli olmadığı düşüncesi ile anneye suni sancı vermek, doğumu kendi seyrine bırakmayıp hızlandırmaya çalışmak, anneneye yiyecek ve içecek verilmemesi, epidural anestezi en başta gelenler olmaktadır. Tüm bu uygulama ve müdahaleler için gerçek anlamda bir ihtiyaç ya da zorunluluk taşımıyorsa doğum mekanizmasının ve bu doğal dengenin gidişatını zorlaştırır ve bozar. Buna küçük bir örnek vermek gerekirse, doğum için yeterli sancı çekmediği düşünülerek serumla suni sancıya maruz bırakılan bir annenin vücudundaki doğal oksitosin dengesi bozulur. Bunun nedeni şudur: Suni bir müdahale ile anneye verilen suni sancının içinde bulunan yapay oksitosin, annenin beyin bölgesine ulaşmaz,buraya geçemez. Beyin oksitosini hissetmediği için normal şartlarda buna karşı olarak ürettiği doğal ağrı kesici olan endorfini üretemez.  Bu mekanizma (doğal ağrıya karşılık doğal ağrı kesici mekanizması) bozulduğu için anne yaşadığı bu sancıları olması gerekenden çok daha şiddetli bir şekilde hisseder. Tüm bu süreçte annenin yaşadığı ağrıların dayanılamaz boyutlara ulaşmasının nedeni olarak karşımıza çıkar.

Doğal doğumda tüm bu ve benzeri dışarıdan, yapay müdahaleler olmadığı için kadının vücudunda doğuştan tanımlı olan sistem aksamaksızın işler. Dünyaya gözlerini, hiç bir ilaç almadan ve de herhangi bir müdahale yaşamak zorunda kalmadan açan bebek, doğduğu an annesinin göğsüne yatırılır ve içinden çıktığı ısıyı kaybetmeden annesinin tenini ve sıcaklığını hissetmeye dolayısıyla da güven duygusunu kesintisiz yaşamaya devam eder.

Bir kadının doğum süreci tamamem doğal ve içgüdüsel faktörlerle örülü olduğundan, doğal doğum söz konusu olduğunda en önemli nokta annenin bunu içselleştirmesi, korkularından arınmış olması ve doğum mekanizmasının nasıl çalıştığını bilmesidir. Örneğin anne adayının şikayet ettiği ve ağrı olarak nitelendirdiği şey aslında bir gerginlikten ibarettir ve bebeğin doğum kanalında gerçekleştirdiği ilerlemeden kaynaklanır. Anne adayının bunu bilmesi ve içselleştirmesi hissettiklerini anlamlandırmasına ve bunlarla daha kolay başa çıkmasına yardımcı olur. Aynı zamanda doğumla ilgili oluşan kaygı,korku, stres ve endişeler de rahim kaslarının çalışma sistemini bozabilmekte olduğundan annenin doğumla ilgili bilgilenmiş/bilgilendirilmiş olması da çok önemlidir. Eğer anne adayı böyle bir ihtiyaç duyuyursa,bir doğum psikologundan da doğum öncesinde ve doğal doğum anında destek alınabilir.