Adet Gecikmesi

  • 1 Beğeni (Beğeni)
    Loading...

Adet gecikmesi Normal şartlar altında ilk adet kanama günü ile bir sonraki aydaki ilk adet kanama günü arasında gerçekleşmesi gereken adet kanamalarının daha uzun sürelerde gerçekleşmesidir. Adet kanamaları için iki ilk kanama arasında genel olarak 28 gün hesaplanmaktadır. Bu sürenin bir hafta daha kısa olması veya uzun olması da normal olarak karşılanmaktadır. Adet gecikmesi, 35 günden daha uzun süren adet kanamaları için geçerli olmaktadır.

Adet gecikmesi süresi içinde gerçekleşmeyen adet kanamaları için kullanılan bir terimdir. Adet gecikmelerinin pek çok nedeni bulunmaktadır. Bu nedenler arasında adet gecikmesine neden olan en etkili durum yaşanılan strestir. Hayatın belirli dönemlerinde hemen herkes stres yaşayabilmektedir. Stresin neden olduğu olumsuzluklar herkesin hayatını etkilediği gibi hamile kalmak isteyen kadınları da etkilemektedir. Adet gecikmesine neden olduğu için ve adet gecikmesi de hamile kalmayı zorlaştırdığından stresten uzak bir yaşam şekli benimsenmelidir. Adet gecikmesi pek çok etkene bağlı olarak gelişebilmektedir. Adet kanamasının olduğu ilk günden bir sonraki ayın adet kanamasının ilk günü hesaplanarak 35 günden daha uzun bir süre ile karşılaşılırsa adet gecikmesinden söz edilebilir. Adet kanamaları, yeni yumurtanın döllenmediği durumlarda kanama yoluyla dışarı atılması amacıyla gerçekleşen bir olaydır. Yeni yumurtlama olması için zorunlu olan adet kanamaları arasında geçen sürenin uzun olması bir etkene bağlı olarak gerçekleşir. Bu sürenin uzunluğu arttıkça ilk akla gelen etken hamilelik olmaktadır. Hamile olan kadınlarda yeni yumurtlama olmayacağı için adet kanaması da gerçekleşmeyecektir. Bu nedenle adet gecikmelerinde aktif bir cinsel yaşamı olan kadınlarda ilk olarak gebelik testi uygulanır. Gebelik testinden olumsuz sonuç alınması halinde diğer tetkik ve tahliller yapılmaktadır. Adet gecikmelerinde hamilelik olmadığında adet düzensizliği oluşmuş demektir. Adet düzensizliğine neden olan etkenler tek tek ele alınıp adet kanamaları tekrar bir düzene sokulması için tedaviler uygulanır. Adet gecikmesi hallerinde yapılacak tetkikler arasında hormon seviyelerini kontrol edilmesi de bulunmaktadır. Kadınların hormon düzeylerinde azalma, eksiklik veya yükseklik olması adet düzensizliklerine neden olabileceği için hormon testi uygulanmaktadır. Adet düzensizliği oluştuktan sonra ilk fırsatta bir jinekoloğa müracaat ederek adet düzensizliğinin nedenleri ve uygulanacak tedavi şekilleriyle ilgili bilgiler alınabilir. Adet gecikmeleri bir süreklilik arz ettiğinde veya iki adet kanaması arasındaki süre gittikçe uzadığında jinekolok kontrolü şarttır. Adet kanamalarındaki döngü ilk görülen adet kanaması ile bir sonraki ay ilk görülen adet kanaması arasındaki geçen süreyi ifade eder. Bu nedenle adet gecikmesinden söz edebilmek için bu iki süreç arasındaki zamanın 35 günden daha fazla bir zaman olması gerekir. Kullanılan hormon ilaçları, hastalık nedeniyle kullanılan ilaçlar, yaşanılan stres, rahim içindeki (myom, kist gibi) oluşumlar, hamilelik gibi etkenlerle adet kanamalarında gecikmeler yaşanabilmektedir. Bu nedenle öncelikle adet kanamasının gecikmesine neden olan etken tespit edilip bu etkene göre bir tedavi şekli uygulanmalıdır.

Adet gecikmesi, iki adet kanaması arasında geçmesi gereken süreden çok daha uzun bir sürenin geçmesidir. Adet kanamalarındaki gecikmeler bazen bir müjdenin habercisi olabileceği gibi bazen de kötü ve istenmeyen bir durumun habercisi olabilmektedir. Bu nedenle yılda iki defadan daha sık karşılaşılan adet gecikmelerinde mutlaka bir hekime danışılması gerekmektedir. Adet gecikmelerinde ortaya çıkabilecek durumları önceden kestirmek mümkün olmamakla birlikte hamilelik ve stres gibi etkenlere karşı tedbirler alınabilir. Hamilelikten korunmak için doğum kontrol yöntemleri kullanılarak hamile kalmanın önüne geçilebilir. Stresten uzak kalmak için ise mümkün olduğunca stressiz bir yaşam şekli benimsenebilir.